:

:

:

KUMUS-I TÜRKÎ SÖZLÜĞÜ

13 Şubat 2020 Perşembe 11:53
Mehmet AKTOPRAK

Türk bilimci ’Türkolog’ olanlar Türk ve Türkçe kelimeleri her zaman tartışır… Ancak sözlüğe bakmıyorlar. Türk bilimciler sözlüğü eleştirmek haklarıdır. Sözlükte ne yazıldığına bakılmalıdır… Ölçünlü Türkçesi için bakılması gereken ilk sözlük, Türk Dil Kurumunun yayını olan Türkçe Sözlüktür. Türkçe Sözlükte iki anlamı vardır… Genel Türk Dili ve Türkiye Türkçesidir. Ölçünlü Türkiye Türkçesinde kullandığımız gibi, Türk lehçeleri içinde kullanmaktayız… Örneğin, Kazak Türkçesi, Özbek Türkçesi olarak açıklanır…                                                                                                                                                                                

TÜRK SÖZÜNE BAKALIM…                                                                                                                                                          

İlk açıklaması Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve halklardan olan kimseler… Dünya’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve soydan olan kimseler... Türk sözünü Türkiye Türkleri için kullandığımız gibi dünya’da çeşitli ülkelerde yaşayan Türkler içinde kullanmaktayız. Türkçe Sözlük, Cumhuriyet döneminin ideolojisini yansıttığı için bu anlamları vermiş olabilir mi? Öğrenmek için Cumhuriyetten önceki sözlüklere bakmalıyız… En doğrusu 1900 yılında basılmış olan Şemseddin Sami’nin Kamus-ı Türkî sözlüğüne bakmalıyız.                                          Türk şöyle açıklanıyor : “Esasen Asya kıta’sının şimal-i garbi cihetinde münteşir bir büyük ümmet ki oradan tevarih-i muhtelife de cihangirlikle ve kişverküşalıkla cenup ve garba doğru yayılarak Avrupa’nın dahi şark-ı cenübi cihetlerine sokulmuşlardır. Şu’ubat-ı muhtelifiye münkasım olup, Kable’l İslam Uygur ve el-yevm Çağatay ve Osmalı şubeleri lisan-ı edebiye nail olmuşlardır.” Burada kullanılan ‘ümmet sözü’ ‘Millet’ anlamındadır… 

Demek ki, o dönemlerde Türk deyince Türkiye Türkleri ve dünya’da yaşayan Türkler için aynı anlamda kullanılıyor muş? 1876 Anayasası 18. Madde şöyle diyor:” Tebaa-yı Osmaniye’nin hizmet-i devletde istihdam olunmak için devletin lisan-ı resmiyesi olan Türkçeyi bilmeleri şarttır.” Demek ki dar anlam için de Cumhuriyet’in yönlendirmesi söz konusu değilmiş…  Sovyet döneminde ortaya çıkan ‘Türk tili’, ‘Türkçe’ ve Türkî kelimeleri kullanılmış. Azerbaycan’da Hasan Bey Zardabi, Ferudun Bey Köçerli, Abbas Sıhhat, Üzeyn Hacıbeyli, Hokant Hanlığı’nda Ömer Han, Özbekistan’da Fıtrat hep Türk dili/tili ve Türkçe, Türkî kelimelerini kullanmışlar… Şimdi bizim yapacağımız; kendi dilimizde kullandığımız kelimelere devam edeceğiz?  Aynı soy ağacında yaşayan Türkî Devletleri ile başlayan Latin alfabesi çalışmalarına devam edildiğinde, ortaya çıkan konuşma anlaşmazlığı sona ermiş olur…                                                                                             

GÜNÜN SÖZÜ: TÜRK SOYU ANA DİLİNİPEKİŞTİRMEK İÇİN TÜRK ALFABESİ İLE DAHA GÜÇLÜ DİL BİRLİĞİ KURULMASI MÜMKÜN OLUR… (Mehmet AKTOPRAK)

Bu yazı toplam 4795 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın diğer makaleleri
Yeni Doğuş Gazetesi ©1986 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
Oluşturma süresi(ms): 1