:

:

:

GEÇMİŞTEKİ SÖZLERİ UNUTMAYALIM!

19 Mart 2020 Perşembe 17:42
Mehmet AKTOPRAK
Türkiye’de siyasetçi olmak hem zor, hem de kolay! Siyasetçi, geçen zaman içinde siyaset içinde, yaptığı konuşmalarına dikkat etmez(!) Ancak zaman geçer, siyaset arenasında bu konuşmalar ortaya çıkar ve siyasetçinin önüne konulur! Sözcü Gazetesinde Emin Çölaşan’ın yazısında; Erdoğan’ın Esad hakkında yapmış olduğu konuşmalar dikkatimi çekti… Görülen o ki; siyasetçi ağzından çıkan sözlerinde dikkatli olmasının gerekliliği ortaya çıkıyor! Vatandaşın bu konuda unutkanlığını hatırlatmak yerinde olur… Siyasetçilerin en çok güvendikleri Türk Ulusunun unutkanlığı değil mi? Türkiye’de siyasetçi resmin seçmene güven verecek ‘YALAN’ sözlerin ikna edici olduğunu söylemek yanlış olmaz! Buyurun, başlayalım hikâyemize: Tarih:2008 yılının Ağustos ayında Esad ile eşinin Türkiye’ye davet etti… Bodrum’da Erdoğan’ın arkadaşının oteli Rixos’ta iki aile güzel tatil geçirdiler. Erdoğan Başbakan olarak; havaalanında aile boyu sevgi ile karşıladı… Erdoğan konuşuyordu: “Türkiye ile Suriye arasında dostluk temellerini attık…” Bu sözlerin hem Türkiye’de hem de Suriye haklılarında sevinçle karşılandı.” 2009 tarihinde Esad’ın davetiyle Erdoğan ailesi Suriye’ye gitti. Şam’da Esad’la ortak bir basın toplantısında; Erdoğan’ın Esad’a “Saygıdeğer Cumhurbaşkanı kardeşim” diye hitap ediyordu… Konuşmasında şöyle diyordu: “Suriye ile tarihi bir süreci başlattık. Bu gezimizde iki ülke arasında tam 51 mutabakat (uzlaşma) metni imzalandı. Ülkelerimiz arasında bölgeye ve dünya’ya örnek olacak bu ilişkiler, gelecekte daha da güçlenerek devam edecektir.” Konuşmasına şöyle devam etti: “ Suriye bizim Ortadoğu’ya çılan kapımız ve ikinci evimizdir. Türkiye’de Suriye’nin Avrupa’ya açılan kapısı ve ikinci evidir… Bunun önünü kimse kesemez. Karşılıklı ticaretimizde,350 milyon dolardan başladık, bugün iki milyar dolara geldik. İnşallah ekonomik ilişkilerimiz beş milyar dolara çıkabilir. Siyasi, ekonomik, eğitim, kültür ve her türlü alanda çalışmalarımızı yapabiliriz. Buna mani bir hal yok… Bu konuda da değerli kardeşim Sayın Esad’ın yaptığı açıklamadan dolayı kendilerine minnettarım…” Bu konuşmalar 2008-2009 yılından iki örnek konuşmayı sundum… Geldik. 12 Eylül 2010 yılında Türkiye’de Anayasa referandumu yapılacak. Erdoğan, Türkiye’nin her tarafında mitingler düzenleyip ”EVET” yazıları yazılıyor ve asılıyordu. Bu referandum için Erdoğan’ın yandaş ve işbirlikçi medya kampanyaya bütün gücüyle gaz veriyordu. Başbakan Erdoğan, referanduma kilitlenmiş durumda… Bu gezilerde yandaşlarına “Aman haaa, evet demezseniz zor durumda kalırım” diyerek” nutuk atıyordu. Tarih 15 Ağustos 2010… Gaziantep mitinginde Erdoğan yaptığı konuşmada “ Türkiye on yıllar boyunca içine kapandı ve içine kapatıldı. Ne dediler, ‘Türkiye’nin üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili’ dediler. Biz geldik bu anlayışı yıktık. Bu anlayışı ortadan kaldırdık. Bunu en canlı şekilde, en yakın şekilde, Gaziantep yaşıyor. Türkiye ve Suriye daha 7,5 yıl öncesine kadar birbirlerine husumetle bakıyordu. (Apo olayı) İki ülke o dönemde savaşın eşiğine geliyordu. Biz geldik. ESAD KARDEŞİMLE oturduk. İki ülke arasındaki meselleri konuştuk. İstişare ettik… Ve Türkiye ile Suriye’yi bölgenin iki KARDEŞ, iki DOST ülkesi haline getirdik mi? (kalabalıktan alkışlar ve evet sesleri) Her alanda işbirliğine gittik mi?(Evet sesleri) Ekonomide, ticarette, dış politikada, kültürde, sanatta, ulaştırmada, bayındırlıkta işbirliği anlaşmaları imzaladık mı? (kalabalıktan evet sesleri) Suriye ile aramızda ki mayınları temizlemek içim adımlarımızı attık mı?( Evet sesleri yükseldi) Erdoğan, kalabalıktan gelen Evet sesleriyle coştu) Suriye ile aramızda vizeleri kaldırdık mı? ( Evet sesleri) Şimdi benim Gaziantepli kardeşim cebine pasaportunu koyuyor, istediği gibi Halep’e gidiyor, Şam’a gidiyor. Halep’teki, Şam’daki, Lazkiye’deki, Hama ve Humus’taki kardeşimde cebine pasaportunu koyuyor, Gaziantep’e geliyor. Soruyorum, kim kazandı? Gaziantep dii’mi? ( Evet sesleri yükseldi) Esnaf kardeşim kazandı dii’mi? (evet ve alkışlar? Tüccar kazandı dii’mi? (Evet) Sanayici kazandı dii’mi?(Alkışlar evet sesleri) Bu coşku içinde Vatandaşım kazandı dii’mi? (kalabalık gaza gelmiş durumda alkışlıyor ve evet diyor) Sözlerini şöyle bitiriyor:” Bütün o korkuların, bütün o tehditleri ne kadar boş olduğu ortaya çıktı. Düşman üretme politikasından yarar değil zarar gördüğümüz ortaya çıktı.” (Vido çekimi sona eriyor.) LİDER, HALKINI İYİ TANIMALIDIR! Erdoğan, geçmişini çabuk unutan bir lider görüntüsü veriyor! Ancak, Türkiye’nin siyaset yapısı iyi bilmeli diye düşünüyorum… Acaba Erdoğan bu kapsam içine giriyor mu? Topluma yaptığı konuşmalarda etkili olduğunu söylemek yanlış bir tespit değil! Konuşmalarında pek dikkatli olduğunu söylemem mümkün değil… Ancak, Türk siyasetinde gelmiş geçmiş liderler arasında siyasi ağırlığı olan ve geçmiş liderleri iyice incelemiş olduğunu söylemek isterim. Bir Turgut Özal, her aldığı kararı halkın üzerinde test ederdi ve tepki aldığı zaman kararını değiştirmesini bilirdi… Erdoğan bu konuda halkın isteğine göre değil, kendi isteğine göre hareket ederdi. Hiçbir zaman zayıflığını halka ve yanında bulunan kişilere hiçbir zaman belli etmeyi sevmeyen ve her zaman başarmak isteği içinde hareket eder… Şimdi iç ve dış politikada başarılı olduğunu kabul etmediğini izlemek için Suriye ve Libya dış politikasında geldiği ve çıktığı başarı çizgisinin yükseldiği görülmüyor… Ancak, savaşın sert yüzünü Türkiye’ye hissettirmiş durumda olduğu kadarda, baskı ve korkuyu ortaya çökmüş durumda. Suriye’de dün TSK ‘nin karargâhına yapılan saldırıda 33 ölü ve 32 yaralının yarattığı üzüntünün yerine karşılıklı savaşın devamı sürebilir halde devam edebilir… Yaptığı konuşmada karşılığını binlerce; milyonlarca, muhaliflere bedel ödettiğimizi söylemek isteğini her ortamda seslendirecektir! BU İKİ DOST ARASINDA NE GEÇTİ… Yukarıda Erdoğan’ın Esad ile ilgili görüşlerini okuduk ve anlatmaya çalıştım… İki aile arasında yaşanan yaşamı anlatmaya çalıştım. Ancak, o günden bugüne kadar geçen zaman içinde ne oldu da(!) Dostluklar bozuldu? O zamanlar Erdoğan, Esad’a ‘Kardeşim’ diyordu… Suriye ile Türkiye bölgede iki dost ülke olduğunu ve ayrıca kardeş ülke olarak bölgede örnek gösterildiği söyleyen Erdoğan, ne oldu da birden bire; nasıl bir yön değiştirdi? Erdoğan, ABD’den gelen emir üzerine dostluk ve kardeşlik ilişkileri bitmiş oldu… Erdoğan tereddüt göstermeden, gelen Emirde “Biz Esad’ı devirmeye karar verdik. Sende gereğini yap, düşman olduğunu açıkla ve harekete geç!” Bir Atasözümüzde; emir demiri keser, diye boşuna söylenmemiş…  Erdoğan’ın Esad için söylediği bu sözlere göre; hangisi haklı, hangisi haksız olduğuna karar verecek ben değil, okurların olacağına inanıyorum! 
GÜNÜN SÖZÜ: ŞEHİTLERİMİZE ALAH’TAN RAHMET DİLER, YARALILARA ACİL ŞİFALAR DİLERİM… ALLAH AKIL VERSİN!
Bu yazı toplam 4964 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
FAHRİ ÖZ
14:20
20 Mart 2020 Cuma
ELLERİNE SAĞLIK MEHMET DEDE :)
37.130.119.51
Yazarın diğer makaleleri
Yeni Doğuş Gazetesi ©1986 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
Oluşturma süresi(ms): 3