Babacan’ın, AKP’den istifa etmesiyle başlayan parti kurma çalışmaları devam ediyor. Tabiî ki, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ünde desteğini almış durumda! Babacan’ın yeni partisinin kuruluşu hakkında bir TV kanalında konuşarak bilgi verdi. Babacan, iç siyasette kilitlenen gündemi yeni partisi ile ilgili zamanı yerinde kullandı. Babacan’ın hedeflerini anlattığı TV programında sonra AKP’nin kulislerinde öne çıkan yorumların ana başlıkları şöyle sıralanabilir; Babacan,” Genel Başkandan ziyade organizatör görüntüsü verdi”, “Ekip kim?” Bu çok önemli sorudan çıkan yorumun sonucunda; Kurucular kadrosunda AKP’lilerin çoğunlukta olmayacağı söyleniyor. Kimlerin olacağı hakkında, ortaya atılan ABD’de ve yurt dışında yaşayan bazı üniversite hocalarla görüşmelerin yapıldığı ifade ediliyor.
ONLAR GELİRSE NE OLUR?
AKP’nin 2003 yılında yakaladığı ruhunu geri çağırma seansı “… Babacan, açıklamaları ile siyasi kulislerde oluşan havanın ” temkinli ve iyimser” oluşması düşünebilir. AKP’nin oy düşüşü görülüyor. AKP’li seçmen başka bir yere gitmiyor. Mevcut partilere bakıldığında, Total’de yüzde 25’leri bulunan AKP seçmeninin dörtte biri bir yere gitmiyor. Şimdi AKP’nin içinden çıkacak iki partinin AKP seçmeninde ne kadar oy alacağı tartışmaları doğru olamaz! İki parti daha kurulmuş değil! Sadece, Babacan’ın konuşması ile ilgili seçmen üzerinde etkili olmuş olabilir. Daha çok dikkatimi çeken, Babacan’ın AKP’nin kuruluş felsefesine yaptığı göndermeler oldu. Beraberinde, samimiyet sorgulamasını da getirdi. Babacan’ın, bu ruh çağırma seansı, 2003 yılında AKP’nin yakaladığı başarılı ruhu geriye getirebilecek mi? Kim bilir? Yoksa lafta mı kalacak? Siyasilerin en çok ilgilendiren kulislerdeki bu konuda çok farklı yorumlar yapılıyor. AKP’den ayrılan siyasilerin Babacan, hakkında söyledikleri çok önemli bir yorumu şöyle; Ali Babacan bugüne kadar şaibeye bulaşmadı. Getirdiği fikirler gayet iyi ama tereddütleri konusunda; ekibinde kimlerin olacağı soru ortaya çıkıyor. Ali Babacan’ın sorumlu olduğu sürede bağlı olduğu kurumlarda birçok şaibeli, suiistimal işler oldu. Kendi döneminde kendine bağlı olan kurumlarda ortaya çıkarılan şaibeli ve suiistimal olaylarına açıklama yapmadı. İyi güzelde eski icraatlarına bakıldığında ne değişti? Konuşmasında önemli olan söylediği” Hatası, günahı ve sevabı ile o dönemin mesuliyetine bizde, katılıyoruz.” Daha açık bir ifade ile bu konuda; o dönemin günahları nelerdi? Babacan, geçmiş dönemdeki hatalarını somutlaştırması gerekmez miydi? Bunların tekrar olmayacağına nasıl garanti ediyor? Ve kendine neden güveneceğiz?
Türkiye’de toplumsal Barışı nasıl kurabilecek? Eğitim ve Öğretimde, bakanlık içinde bulunan tarikatları saf dışı yapabilecek mi? Adalet yapısını çağdaş topluma dönüştürebilecek mi? Sağlıkta yaşanan olumsuzluğun yarattığı hatalarını hastaların lehine nasıl düzenleyebilecek? Bu sorulara somut cevap verdiği söylenemez! Babacan’ın üzerinde hala dini gömleğin izlerinden sıyrıldığını söyleyebilir mi? Kim iktidara gelirse, gelsin, AKP’nin açtığı sorumsuzluğun hatalarını düzeltmek için beklenen bu sürenin; uzun bir dönemi kapsama alanı içinde olacağından; daha şimdiden düşünerek hazırlıklı olmalıdır! İktidar olan partilere daha şimdiden “Allah Yolunu Açık” etmesini dilerim…
GÜNÜN SÖZÜ: ATATÜRK, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TEMELLERİNİ NAKIŞ GİBİ GÜÇLÜ ÖRDÜĞÜNÜ ANLAMAYANLARA DUYURULUR! (Mehmet AKTOPRAK)
