![Bizde empati bitmiş de, sizde varsa biraz alabilir miyim?](http://www.yenidogus.net/Depo/Makale/13744/org/13744.jpg)
Empati. Zihni boşaltarak tüm varlığımızla dinlemek. Başkalarının yaşadıklarına saygı duyup tüm yorum ve yargılarımızı bir kenara koyarak anda olabilmek. Empati kurarken, olayı yaşamış olmamız da gerekmiyor. Olayları yaşamayla değil, anlamaya çalışmakla ilgilidir empati.
Biz ne yapıyoruz? Karşımızdakinin çoğu zaman ihtiyacı olan, tarafımızca gerçekten dinleniyor olmakken, biz zaman zaman öğüt veriyor, ders veriyor, hikâye anlatıyor, zaman zaman ise oyalıyor, sempati kuruyor ya da teselli ediyoruz.
Oysa karşımızda duygularının anlaşıldığını, ricalarının duyulduğunu ve ihtiyaçlarının görüldüğünü bilmek isteyenler var. Karşımızda lütfen beni derinlerimde duy diyenler var.
Peki, bu söylenip yazıldığı kadar kolay mı? Önce kendimizden başlarsak neden olmasın.
Empati, önce kişinin kendisine gerekir. Kendi empati ihtiyacımızı karşılayamazsak, başkasının ihtiyacı için anda, onunla olamayız. O yüzden Konfüçyüs’ün dediği gibi “Evimizin eşiğini temizlemeden, komşumuzun damındaki karlardan şikâyet etmeyeceğiz.”
Düşünsenize, kendimize peşin hükümler vermeden, kendimizi belli bir kalıba sokmadan, ihtiyacımız olanı anlamaya çalıştığımız, meselemize değil de duygularımıza odaklanıp, içimizden geçen asıl ricalarımızı keşfettiğimiz bir yaşam, iyi olmaz mı? Yeni bir pencere açılmaz mı hayatımızda? Tüm düşüncelerimizden sıyrılıp, duygularımızın derininde neye ihtiyacımız olduğunu anlamak netleştirmez mi ruhumuzu? En azından denemeye değmez mi?
Daha sonrasında, sözleriyle değil belki ama davranışlarıyla buna ihtiyacı olduğunu hissettiğimiz, psikolojik acılarla boğulmuş ya da anlaşılmadığını düşünen kim varsa, kendimize duyduğumuz empati, onlara empati sunabilme yeteneğimiz olarak hayat bulacak. Aslında sosyal birer varlık olan bizler, topluma fayda sağlamış olacağız.
Birey olarak hepimizin sorumluluğu var. Bir arada huzurla, güvenle yaşamamız için, güçlü iletişim kurma yolunda elimizi taşın altına koymalıyız. Sen öyle yaptın, ben böyle yaptım diyerek yerimizde sayarız sadece. Sayıyoruz da. Neden bir gün daha akıp geçsin zaman bir fazlasını anlamadan. Hadi gelin başlayalım. “Bizde empati bitmiş de, sizde varsa biraz alabilir miyim?” gibi bakan gözleri umursayarak başlayalım.