:

:

:

Gör Beni, Duy Beni, Kokla Beni, Dokun Bana, Tat Beni

29 Mayıs 2019 Çarşamba 09:38
Nükte Gündoğdu

Her sabah güneş doğar ve gecenin karanlığından, ıssızlığından, gizeminden aydınlığa, şeffaflığa taşır bizleri. Ruhumuz, zihnimiz ve bedenimiz yeni güne onunla uyanır. Onun sayesinde düzene alışırız gözlerimizi açtığımızda. Bazen onun varlığını bilir ama saklandığı yerden çıkmadıkça göremeyiz. Birden içimizi bir hüzün kaplar, durgunlaşırız ve adını koyamayız bize ne olduğunun.

Peki, ne oluyordur o anlarda?

Olan şey aslında hayatımızın genelinde hissettiğimiz “varlığını bilsek de görmek isteyişimizdir.” Hayatımızda da böyle değil midir? Biliriz eşimizin bizi sevdiğini, bununla birlikte bunu duymak ve/veya hareketlerinde görmek isteriz. Arkadaşlarımızla aramız çok iyidir, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez; bununla birlikte ilgi görmek isteriz, hissetmenin ötesinde. Araştırma raporlarında somut veri elde etmek gibi bir amacımız olur içsel olarak.                                    

Öğrenciyizdir ve bireysel olarak öğretmenimizin özünde bize olan şefkatini hissederiz, yine de bunu bazen görmek, göstermek, duymak, duyurmak isteriz. Çocuk olarak o evde bir birey olduğumuz söylenir, biz yine de bunu davranışlarda görmek isteriz. Bahçede gezinirken bir çiçek görürüz. Bugüne kadar hiç görmediğimiz renk ahengine hayran kalırız. Ne mi olur sonra? Onu hissetmek ve koklamak isteyip kendimizi çimlerde buluruz.

Çevremizle ilişki kurmamızı sağlayan en temel iletişim sistemi olan duyular, bütünleşik olduklarında eşsiz bir adaptasyon ve uyumlanma yaratıyor ilişkilerimizde.

İçe dönüp şöyle bir sormalı kendine.

Ben ne kadar varım sevdiklerimin hayatında?

Sadece varlığımla mı oradayım, yoksa tüm duyularımla duyularına mı sesleniyorum?

Bu yazı toplam 7577 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın diğer makaleleri
  • Dişçi Koltuğu14 Kasım 2019 Perşembe 11:15
  • Bir de Şuradan Bak31 Ekim 2019 Perşembe 10:49
  • Sonrası mı? Çorap söküğü!24 Ekim 2019 Perşembe 10:24
  • Yöneten Ben17 Ekim 2019 Perşembe 17:15
  • DİNLE VE ONAYLA3 Ekim 2019 Perşembe 11:06
  • Merhaba, Bir Paketiniz Var!25 Eylül 2019 Çarşamba 11:49
  • Yeni Şeyler Aslında6 Eylül 2019 Cuma 11:17
  • Su Gibi Ol Dostum8 Ağustos 2019 Perşembe 11:22
  • Hayallerinden mi Öğrendin yoksa Hayal Etmekten mi Vazgeçtin?1 Ağustos 2019 Perşembe 09:17
  • Aynada görünmeyeni anlatmak ister misin?19 Temmuz 2019 Cuma 08:40
  • Şu anki Zor Karar Geleceğin Teşekkürü Olur 27 Haziran 2019 Perşembe 10:58
  • İçimdeki Kuyudan Suyu Çekiyorum20 Haziran 2019 Perşembe 10:42
  • Sen Sana Ses Ol12 Haziran 2019 Çarşamba 09:44
  • Gör Beni, Duy Beni, Kokla Beni, Dokun Bana, Tat Beni29 Mayıs 2019 Çarşamba 09:38
  • Bir Canlı Olsan, Hangisi Olmak İstersin?22 Mayıs 2019 Çarşamba 08:47
  • Konfor Alanımın Konforsuzluğunu Keşfeden Meraklı Ben9 Mayıs 2019 Perşembe 10:08
  • Ya Göğsüme Çarpan Hava Olmasa, Nasıl Uçardım?2 Mayıs 2019 Perşembe 10:45
  • Ayaklarını çırptın gördün mü?24 Nisan 2019 Çarşamba 08:48
  • ÇATI KATINDA SAKLI KALMIŞ SANDIK10 Nisan 2019 Çarşamba 07:56
  • Bir Şeyi 40 Kere Söylersen Olur3 Nisan 2019 Çarşamba 08:36
  • Yeni Doğuş Gazetesi ©1986 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
    Oluşturma süresi(ms): 3