Bu başlığı atmamdaki en önemli sebep günlük yaşantımızda farkında olmadan kanserojen maddelere maruz kalmamız. Soluduğumuz havadan yediğimize,içtiğimiz sudan evimizdeki tehlikelere kadar birçok etmen var.
Son dönemlerde kansere yakalanma riski artmış ve çok erken yaşlarda görülmeye başlamıştır.Artık onkoloji bölümleri dolup taşıyor.
Sigara, alkol, düzensiz beslenme ve yaşam gibi şeylerden bahsetmeyeceğim.Bunları artık üç yaşındaki çocuk bile biliyor.Önemli olan bu senin yediğin veya kullandığın madde kanserojen dediğimizde ‘’ aa öylemi bilmiyordum’’ denmesi.Asıl tehlike burada.Bunun için bilinçleneceğiz, birey olarak kendimize dur diyeceğiz sonra çevremizdekilere dur diyeceğiz.
Günlük hayatta elimizden düşürmediğimiz pet şişe sular.Bu pet şişe sular üretildikten sonra açık alanlarda bekletiliyor.Güneş resmen suyu kaynatıyor ve taşınırken de açık kamyonlarda taşınıyor.Bakkala geldiğinde de yine güneşte bırakılıyor.Ve suyu içtiğimizde çok itici bir tat alıyoruz.İşte bisfenol-A suya geçiyor ve ciddi kanserojen maddeyi vücuda yüklüyoruz.Bisfenol-A maddesi bünyemize ciddi hasarlar vermektedir.Damacanalarda da aynı tehlike mevcut.Tekrar kullanılması, temizliği ve yine güneş etkisi ve Bisfenol-A.Onun için cam şişe suları tercih edelim.
Şehir yaşantısı da her dakika kirli hava solumamız demek.Egzoz dumanı, sanayi bacalarından çıkan kirli hava ve bunun sonucunda soluduğumuz ağır metaller.
Ticari kaygıya düşülmüş, genetiği ile oynanmış ürünlerin sofralarımızda yer alması.En basit örneği köy domatesinde yani oynanmamış hakiki domateste likopen miktarının çok yüksek olması, oynanmış ve zamanında yenmeyen domatesteki miktarın yok denecek kadar düşük olması.
Bir diğeri çocuklarımızın ve gençlerin sürekli yediği Fast food ürünler.Çok büyük tehlike arz etmektedir.İçerisine raf ömrünü uzatmak için koyulan koruyuculara vücudumuza ne kadar zararlı araştıralım.
Radyasyon, cep telefonu, internet vericileri vs.Birde anlam veremediğim bir olayda çok cüzi bir miktara cep telefonu şirketlerinin vericileri apartmanın tepesine yada bahçesine dikmesi.Bu nasıl bir iştir.Yetkililerin buna bir çözüm getirmesi gerekiyor.On-onbeş bin Türk Lirası insan yaşamına bedel mi? Konya’da bir GSM operatörünün koyduğu apartmandaki hemen hemen her birey kansere yakalanmıştır.
Bir alıntı ile günümüzü özetleyelim :
07.00 Radyolu saatin (elektromanyetik alana maruz kalma) alarmını kapat.Sentetik halıya bas.(Sayılamayacak kadar uçucu kimyasal).Sıcak klorlanmış su ile duş al (kloroform) ve antibakteriyel duş duş jeli (triklozan) kullan.Deodoran ve terlemeyi önleyici (parabenler),ruj (kömür katranı boyaları), allık (başlıca içeriği talk, muhtemelen asbest içeren) kişisel bakım ürünleri kullanmak.Kuru temizlemeden (perkloroetilen) yeni alınmış, leke temizleyici ile işlem görüş takımı giymek (formaldehit).Kahvaltı için teflon kaplı tavada yumurta pişir, hafif yanmış ekmek ye (polisiklik aromatik hidrokarbonlar [PAH] akrilamid),şehir suyundan (klor yan ürünleri,eser toksinler) yapılan kahveyi iç.Yoğun trafikte (dizel partikülatları,benzen) yepyeni araba (uçucu formaldehit yayan plastikler ve yapıştırıcılar) ile ofise git.Bilgisayar ve yazıcıyı (EMF2ler, kadmiyum) aç ve bol miktarda ofis havası tüket (sayılamayacak kadar çok kimyasal). Organik olmayan (antioksidan içermeyen) yaylı yiyeceklerden oluşan öğle yemeğini ye.Polikarbonat plastik şişelerden (bisfenol – A) su içerek susuzluğunu gider.akşam eve gidip salatanı,domatesini,patatesini vs (tarım ilacı kalıntıları) yemek yap.Kokulu mum yak (sayılamayacak kadar kimyasal). Petrokimyasallar ve yanmayı geciktirirciler ile üretilmiş yatağında uyu.
Evet şimdi bunu okuduktan sonra biraz mırıldanmaları duyuyor gibiyim.’’E ne yapacağız o zaman ? ‘’ diye.Bunlardan uzaklaşmak bunları yapmamak aslında çok kolay.Yeter ki kendimize zaman ayıralım ve neleri yapıp neleri yapmayacağımıza karar verelim.Düzenli yaşayalım bir şeyler yer yada içerken tekrar düşünelim.Organik beslenelim ve bol miktarda temiz hava için birkaç gün şehirden uzaklaşalım.
Haftaya sağlıklı bir yaşam için görüşmek üzere.
Sağlık ve mutluluğa dair ne varsa, sizlerin olması dileği ile.
