Tarsus Belediyespor çok rahat kazanacağı bir maçı malesef bir çok olumsuz etkenden dolayı kaybetti.Öncelikle bu kadar dar bir rotasyon ile oynayan bir takıma karşı mutlaka çok daha farklı bir oyun oynanmalıydı.Rakip sadece altı oyuncu ile maçı tamamlarken ikinci yarı herşeyi yanlış yapmak, zaten kadro olarak düzen dışı oynayan bir ekipken tamamen düzenden çıkmak bize yenilgiyi getirdi.
Oysaki maça Şay Doron'un idaresinde çok daha iyi başlamıştık.Onun akıllı oyunu ile farkı açmış ve Mersin'i düzenden çıkarmıştık.
İlk yarı yapılan tüm doğrular ikinci yarı yerini yanlışa bıraktı.Daniela Robinson'a birileri penetre ederken asistide düşünmesini söylemeli.Sadece potayı düşündüğü için rakip savunma çok rahat önlem alıyor.Oysa pota altındaki oyuncusunu düşünse rakip savunmayıda zorlar ama bunu hiç yapmıyor.
Bunun dışında rakip dar bir rotasyon ile oynarken bizim onları yormamız gerekirdi.Mersinde üç oyuncu hiç çıkmadan maçı tamamladı.Maçın sonunda diri kalmalarının nedeni ise bizim hücumdaki sabırsız oyunumuz oldu.Hücum süremizin ilk on saniyesi dolmadan hep potaya gittik.Çok az pas yaptık ve rakibin bu sayede aktif dinlenmesini sağladık.Dış şut tehditimizin olmadığını bilen Mersin tamamen içeri kapanınca hücum kanallarımızda tıkanmış oldu.Mersin karşısında 1/9 üç sayılık yüzdesi tutturduk.Bu felaket bir dış şut performansı ve tek üçlüğümüzü uzunumuz Jones soktu.
Tabi Tarsus Belediyespor çok üst seviye bir Eurolig maçından çıkıp bu maçı oynadı.Bu nedenle maçın sonunda yoruldu ve bu durum onları düzenden çıkardı.Robinsonun gereksiz penetreleri ve erken kullanılan şutlar hep bu yüzdendi.
Mersin Büyükşehir'i sezonun ilk maçında nasıl yenmiştik?Erlana Larkins'e değil, konsantrasyonunu Shovante Zellius'a yöneltmiş ve bu oyuncuya yapılan savunma ile onu oyundan düşürmeyi başarmıştı.
Hafta sonu oynanan maçın ilk yarısında da bu uygulandı.Hatta Üçünçü çeyrektede Tuğba gayet iyi bir şekilde onu durdurdu.Ancak periyotun sonunda gelen üçlük son periyota girerken canımızı çok yaktı.Son periyotta ise Tuğba ile değil Dila ile Zellius'u durdurmaya çalışmak bence doğru değildi.Zellius sert savunma olmadığı için çok rahat oynadı ve hem takımı yönetti hemde kendisi rahatça sayı buldu.
Açıkçası ilk beşinden üç oyuncusu 40 dakika bir oyuncusuda 34 dakika oynayan bir takıma karşı son periyotta çok daha iyi şeylere yapılabilirdi.
HAKEM ÜÇLÜSÜ REZİL BİR YÖNETİM SERGİLEDİ
Ama maçın en önemli anahtarı hakemler oldu.Uzun süredir bu kadar kötü bir hakem üçlüsü görmemiştim.O kadar çok eyyamlı düdükler çaldılar ki akıl alır gibi değil.Melisa'nın pota altında defalarca dövülmesine seyirci kaldılar.Bahar ve Erlana'nın normal bir hakem yönetiminde daha üçüncü periyotta beş faulle çıkması gerekiyordu.Özellikle topsuz oyunlarda hakemler çok pasif kaldılar.Bir çok pozisyonda açıkça Mersin'li oyunculardan çıkan toplar olmasına karşın hep topu Mersinli oyunculara verdiler.Kararları ile direk skoru etkilediler.Gerçekten çok yazık oldu.
Bu sezon saha avantajı diye bir olgusu malesef olmayan, 7 aydır salonunun tadilatı tamamlanamayan temsilcimiz herşeye rağmen hafta sonu kötü gününde olmasına rağmen, hakemler tarafından saygı görmemesine rağmen bu ligin en çok can yakan takımlarından olmaya devam edecektir.