Tarsus'ta son aylarda hareketliliği fark ettiniz mi?
'Biz gazeteciyiz' diye o toplantıdan bu toplantıya o etkinlikten bu etkinliğe çağrılıp durduk.
Elimizden geldiğince personelimiz yettiğince yetiştirmeye çalıştık.
Ama Tarsus'ta bir farkıda söylemeden geçemeyeceğim.
Tarsus'ta bir bir canlılık, bir hareket oldu bunu ben gözlemledim.
Yabancı plakalı araçlardaki adres soran insanlar, Eshab-ı Kehf'in yolunun tarifini isteyenlerle doluydu.
Bir çok toplantı üst üste geldi sanırım.
Odalar, dernekler, devlet daireleri, belediye, kaymakamlık, bazı sivil toplum kuruluşları söz birliği etmişcesine iki aydır bu faaliyetlerini arka arkaya sıraladılar.
İyi de oldu.
Şehrimizde gerçek bir canlılık gelirken bizlerde haber sıkıntısı çekmedik.
Keşke tüm aylarımız bu şekilde geçse bazı kuruluşlarımız zorluk çekiyordur ama Tarsus'a da can suyu geldi.
Herşeyden önce bu olayları kendim gördüğüm için yazıyorum.
Bunların arasında ne olmuş ne bitmiş, görmedik ama duyduk.
Mesela; Tarsus Uluslararası Yarı Maratondaki hakemlerin yaptıkları neydi?
Kendilerine 'Basını muhakkak engelleyin. Birinci, ikinci gelenin fotoğraflarını sakın gazeteciler çekmesin, çektirmeyin' diye bir kuralmı koydular diye de düşünüyorum.
Adam birinci gelmişse size engelleme yetkisini kim verdi?
Hangi maratonda hakemler bu işlerle uğraştı? Gerçekten merak ediyorum.
Hani bir söz vardır; "Bir çuval inciri berbat ettiniz" diye işte bu olayda aynen öyle olmuş.
Yine de son iki aylık Tarsus'ta olan faaliyet bence unutulmayacak güzelliklerle dolu dolu geçti.
Demek ki sivil toplum kuruluşlarına destek olunup, zorluk çıkarılmasa Tarsus canlı bir şehir olacak.
Bakın yakında Sahil Bandı Projesi bittiğinde birbirinden orjinal eğlenceler icat etmemiz gerekli.
Brezilya gibi olmasada düşünüp, taşınıp bize mahsus eğlenceler icat etmemiz Tarsus'u daha canlı hale getirecektir...