:

:

:

TAZMİNATSIZ İŞTEN ÇIKARMANIN ŞARTLARI

21 Eylül 2015 Pazartesi 09:22
Danyal YAMAÇLI


Sıkça sorulan sorulardan biri olan tazminatsız işten çıkartma bu haftaki yazımın konusu olacak.



İşçi statüsünde çalışanlarında tazminatsız olarak işlerini kaybetmemeleri  için aşağıda belirteceğim hususları dikkatle okumalarını tavsiye ederim.



İş sözleşmesinin feshinde;  belirli süreli iş sözleşmelerinde sürenin dolması, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde ise sözleşmenin ihbar sürelerine uyularak sona erdirilmesi kural olarak olması gerekendir.



Ne var ki çalışma hayatında öylesine durumlar ortaya çıkar ki işçi için o işyerinde çalışmak yada işveren için o işçiyi çalıştırmak faydadan çok zarar getirir.Böyle bir durumda işçi veya işveren ihbar önelleri kullanmaksızın iş akdini tek taraflı irade bildiriminde bulunmak sureti ile derhal sona erdirebilir.



Bu tür fesihte hak düşürücü süreye dikkat etmek gerekir. İş kanunun 26. Maddesinde;”24. Ve 25.inci maddelerde  gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz.” Hükmü bulunmaktadır.İşçi ve işverene tanınan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak sözleşmeyi fesih hakkını kullanmak için;



1-Öğrenme tarihinden itibaren ALTI İŞ GÜNÜ



2-Olaydan itibaren BİR YIL 



İçerisinde bu hakkın kullanılması gerekir. Ancak  işçinin maddi çıkar sağlaması durumunda  bu bir yıllık hak düşürücü süre uygulanmayacaktır.  İşçinin kendisine maddi çıkar sağlayacak bir  yolsuzluk yaptığı bir yıl geçtikten sonra öğrenilmesi  veya anlaşılması durumunda da 25 inci maddenin ll  numaralı bendi gereğince sözleşmesi fesh edilebilir.



İşverenin kıdem ve ihbar tazminatı ödemeksizin iş akdini derhal fesh edebileceği  DURUMLAR:



4857 Sayılı kanunun 25. İnci maddesinin ll numaralı bendi:



Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:



a)    İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler  söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.



b)    İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi  veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması.



c)    İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.



d)    İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.



e)    İşçinin, işverenin güvenini  kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak,işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.



f)    İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.



g)    İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil  gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç iş günü işine devam etmemesi.



h)    İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.



i)     İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve  kayba uğratması.



Bu yazı toplam 1686 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın diğer makaleleri
  • MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİ 22 Haziran 2016 Çarşamba 09:33
  • BİREYSEL EMEKLİLİKTE ZORUNLULUK15 Haziran 2016 Çarşamba 12:02
  • İNŞAAT İŞÇİLERİNE SERTİFİKA ZORUNLULUĞU 21 Nisan 2016 Perşembe 09:33
  • SOSYAL GÜVENLİKTE SON DÜZENLEMELER 24 Şubat 2016 Çarşamba 10:13
  • ASGARİ ÜCRET VE ÖTESİ 13 Ocak 2016 Çarşamba 08:58
  • EMEKLİLERE İKİ MAAŞ İKRAMİYE VERİLEBİLİR Mİ?21 Eylül 2015 Pazartesi 09:45
  • EV HİZMETLERİNDE ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIĞI21 Eylül 2015 Pazartesi 09:45
  • YERSİZ BORÇ TAHAKKUKU21 Eylül 2015 Pazartesi 09:44
  • GELİR TESTİ YAPTIRMAYANLAR21 Eylül 2015 Pazartesi 09:44
  • KADIN ÇALIŞANLARA 6 YIL ERKEN EMEKLİLİK21 Eylül 2015 Pazartesi 09:44
  • TORBA YASA İLE GELEN DEĞİŞİKLİKLER21 Eylül 2015 Pazartesi 09:43
  • ÖLÜM GELİRİ21 Eylül 2015 Pazartesi 09:43
  • İş Kazası mı Cinayet mi?21 Eylül 2015 Pazartesi 09:43
  • MALULLÜK AYLIĞI ALANLARIN ÇALIŞMASI21 Eylül 2015 Pazartesi 09:42
  • 30 MART YEREL SEÇİMLERİ21 Eylül 2015 Pazartesi 09:38
  • İŞ KAZASINDA YAPILMASI GEREKENLER21 Eylül 2015 Pazartesi 09:38
  • YAŞ HADDİNDEN EMEKLİLİK21 Eylül 2015 Pazartesi 09:38
  • BAĞ-KUR SİGORTALILARININ EMEKLİLİK ŞARTLARI21 Eylül 2015 Pazartesi 09:38
  • EMEKLİ OLACAĞINIZ TARİHİ TESPİT EDEBİLİRSİNİZ21 Eylül 2015 Pazartesi 09:38
  • İŞ KAZALARINDA SONA MI GELDİK21 Eylül 2015 Pazartesi 09:38
  • Yeni Doğuş Gazetesi ©1986 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
    Oluşturma süresi(ms): 2