Yeni yıla girerken, Allah hepinizi sıhhatten ayırmasın...
Yeni yılda para önemli ama sıhhatli bir beden olmasa para neye yarar?
2012 yılının sizlerin gönlüne göre vermesini diliyorum.
İş yerime giderken, belediyenin durağıda asılı bir afiş gördüm.
"Tarsus'un Temiz Tutulması" ile ilgili bir yazıyı okudum.
Yine kaldırımdan yürürken, bazı kaldırım kenarlarında, ağaç köklerine yüzlerce izmarit yollara savrulmuş olarak görüyorum.
Onları atanlarda kaldırım kenarlarında oturanların bazıları sigarayı içip, izmaritlerinide hangisi uzağa gidecek diye fiske ile izmaritleri kaldırıma atıyorlar.
Ayrıca Mersin caddesi yolu boyunca kaldırımlar üzerinde bulunan küçük çöp kutularına bakınca üzerinde bulunan kum dolu izmarit kaplarına baktınız mı?
Bakınca iğrenç, temizlenmeyen kutuları görünce inanın insan iğreniyor...
Hani pırıl pırıl Tarsus?
Bu pisliği yapanlar için ne söylesem yanlış olabilir.
Ama görgü kuralları böyle söylemiyor.
Çevreyi her kim kirletirse gerekli ceza verilsin.
İlk önce çevre bilinci okullarda aşılanmalı diye düşünüyorum.
Benim senin yürüdüğümüz kaldırımı kirletmeye kimin hakkı var?
Malumunuz; apartmanların çoğunda oturanlar eski mahallelerden gelen aileler, inanın onların çoğuda kurallara uymuyorlar.
İşyerinin önünü temizliyor eve gidiyoruz.
Sabah gelince inanın apartmanlardan aşağıya atılan pislikleri görünce üzülüyor, kahroluyorum. Bununla ilgili kimi suçlayacağız?
Peki bu toplumun öğrenmek istemediği bu basit kuralları ceza ile mi düzelteceğiz? Sanmıyorum...
Toplum çaktırmadan veya bir kural getirilerek, bu alışkanlıklardan toplumu nasıl kurtarılabiliriz, onu bulmalıyız.
Komşusunun evinin iş yerinin önüne evsel ve diğer çöpleri döken onlarca insan var.
Üstüne üstlük mahkemelerde sürünenlerde az değil.
Demek ki insanların algılayamadığı kendi hakları ve komşu hakları.
Ben şunu yaparım, bunu yaparım, bana kimse karışamaz diyenlerden olmamak için nasıl bir çözüm bulunur.
Onu da görürsem inanın memnun olacağım.
Mahalle hayatından apartman hayatına geçiş Allah vere kurallara göre olur...