OKUMA ALIŞKANLIĞI YOK!
TÜRKİYE’DE OKUMA VE YAZMA HOBİSİ YOK!
GÜNLÜK SATILAN GAZETE YEKÜNU DÜŞÜK?
Osmanlı Devletinde ( Arapça-Farsça) karışımı olan ve saray erbabı tarafından kullanılan Osmanlıca dili konuşulurdu... Uzun zaman Osmanlı edebiyatında kullanıldı... Hatta siyaset sahnesine çıkması için gündeme oturtmaya çalışan AKP ‘lilerin çelişkili siyaseti aşındırdı. Türkçe asil haliyle hangi ülke konuşur? Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Oğuzlar, Özbekistan ülkeleri kendi aralarındaki konuşmalarında anlaşmaları mümkün... Türkiye Türkçesi içinde yabancı kökenli kelimelerin oluşmasından meydana gelmektedir! Azeri Türkçesi ile Tük Türkçesi benzer yönleri var...
Dikkatlice izlenirse, anlaşmak mümkün olur! Diğer ülkelerin Türkçesi Öztürk’çe olması ile anlamlarda anlaşmazlık oluşur! Türk Ülkeleri arasında “Kültür Anlaşmaları” yapılmasına rağmen üst seviyede olması gerekmez mi? Yapılan anlaşmalar işlemeyecek ise, anlaşmalara ne gerek var?
Türkiye gazeteleri Türk ülkelerinde neden satılmaz ve aynı şekilde onların gazeteleri satılmaz?
Kültür alışverişi sadece Kültür Ateşerleri bu işleri yapmalarının yanında Kültür dernekleri ve halkların ilgisini çekecek olan tanıtımların karşılıklı anlatılmaları gerekir... Halk Oyunları, tarihi olayların, yöresel kültürlerin tanıtımı olmalıdır!..
OKUMA VE YAZMA ALIŞKANLIĞI
YOK!!!
Türkiye okuma alışkanlığının neden yok? İlkokuldan başlayan ezber sistemi sonunda öğrencinin not için okuduğu anlaşılıyor... Orta ve Lise Öğretimde sistemin aynen devam etmesinin getirdiği eğitimin Üniversite için dershanelere ihtiyaç duyulması ne ifade ediliyor? Okullarda verilen eğitim ve öğrenimin yetersiz olduğunu göstermiyor mu? Okuma alışkanlığı olmayınca; konuyu anlamakta zorlaşır! Türk Edebiyatının roman ve öykülerin yazarlarının eserleri hala okunmakta... Okullarda kitaplıkta bulunan Türk Yazarların eserleri sıkça okunurdu..
Cumhuriyetin ilk yıllarında başarılı çalışmalar yapıldı... Okur-yazar oranı arttı ve sanayide, tarımda yapılan fabrikaların işlerliği tarıma yansıdı. Ülkemizde okullaşma / okuryazarlık oranı yüzde 96,5 oldu...
İşsizlik oranı yüksek olması ile başlayan tehlike çanları ilerleyen günlerde çalmaya başlar... Üniversite mezunu olup, iş arayan işsizlerin oranı yüksek... Teknik daldan mezun olan teknik okul mezunların aradığı ve geleceğini garanti altına alacak işi bulma şansını kaybettiği ve asgari ücretle çalışmak istemediği gerçeği var! İş kurma isteklerine verilen kredi ile kendi işini kurmak isteyenlerin rekabet karşısında sessizliğini korumakta. Hala birçok bölgemizde okulların ve öğretmenlerin olmadığı yerlerin olduğu biliniyor. Okuma-yazma Cumhuriyetin ilk on yılında artmasının göstergesi olan “ halk evlerinin” bu görevi başarı ile sonuçlandırmasıdır... Köy Enstitülerin yaygın hale getirilmesi sonucunda köylerden toplanan çocukların eğitilmesiyle başlayan öğretim ve okullaşma oranın artması ile başlayan öğretimin kaliteli olması ve mezun olan gençlerin her konuda yaşam alanın lideri olarak yönlendirici olmalarıdır... Bugünlerde Eğitim bakanı olanların eğitimi yazboz tahtasına değiştirdiğini söylemek isterim. Türkiye’deki kadar eğitim bakanı değiştiren bir ülke oldu mu? Her kafadan çıkan seslerin akortsuz çıkışı ile gelinen noktaya bakalım! BAŞARISIZLIK!!!
GÜNÜN SÖZÜ: BANA BİR HARF ÖĞRETENİN KULU KÖLESİ OLURUM. HZ ALİ”
