:

:

:

TÜRKİYE’NİN BALIKÇILIK POLİTİKASI YETERSİZ

2 Ocak 2020 Perşembe 10:58
Mehmet AKTOPRAK

Tarımı bitirdiğimiz gibi, balıkçılığı da bitirdik! Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili, 8 bin 333 kilometre kıyı şeridi var. Ne yazık ki, bilinçsiz avlanmanın yarattığı tahrip gücü yüksek olan trol avcılığı ile yaratılan balık katliamını uzun yıllar seyrettik!  Ayrıca!  balık avcılığında “üretim politikası” olmayınca, gelinen noktaya baktığımızda; her geçen yıl avlanan balık alanları azaldı. Balıkçılık sektöründe istenilen gelişmeyi ve atılımları yapabildik mi? Hayır değil mi?                                                                                                          

Yıllara bakalım: 2011 yılında 514 bin ton balık yakalanmış…2018 yılında bu rakam 314 bin tona düşmüş. Nedeni araştırılmış mı? Ne gezer! Av yasağı ile sorunu çözen bir anlayışın hakim olduğu süreç ile işi yokuşa sürmekle yetiniyoruz! Alınması gerekli ciddi tedbirleri almıyor veya alamıyoruz…                                       

Bugün Türkiye’nin en güzel denizinde yapılan “Balık havuzları” ile turizme darbe vurulmuyor mu? Ülkeyi yöneten iktidarın sorumsuzluğu sayesinde kirlenen denizi eski doğasına dönüştürmek için kaç yıl çalışılmalı? Nedense(!) planlama yapmayı sevmiyoruz! Ders almayı da sevmiyoruz!  Yunan adalarının sahillerinde saçma saban kuruluşlara izin veriliyor mu? Turizm sayesinde rahat bir sosyal yaşamı sürdürmek isteyen vatandaşın rahatı ön plana çıkıyor!                                                                                                    

KIYI BALIKÇILIĞI YAPIYORUZ…                                                                                                                                               

Bir Norveç, bir İzlanda, bir İrlanda, bit Japonya,bir ispanya, bir Yunanistan gibi açık deniz balıkçılığı yapamıyoruz… Bu ülkeler Okyanuslarda ve diğer büyük denizlerde balıkçılık yapıyorlar. Balıkçılık sektörü güçlü olduğu kadarda donatımlı ekiplere sahipler… Türk balıkçılığı açık denizlerde avlanacak ne bilgi ne de donatım açısından yeterli değil… Uzun yıllardan beri Türk Balıkçıları açık denizlerde avlanmadıkları içinde, kıyı deniz balıkçılığı yapılıyor. Dar bir alanda yapılan avlanma yetersiz kaldığı gibi, geniş av alanlara yayılamayan bir balıkçılık uygulaması olunca da, sıkışan ve verimsiz olan kıyı balıkçılığı dar bir alan içinde yapılıyor… Hatta balık tüketiminde yetersiz beslendiğimiz gibi de, kişi başına düşen balık tüketimi dünya ortalamasına göre, çok gerisindeyiz! Kişi başına Japonya’da ve Norveç gibi ülkelerde 80, İspanya’da 40, Yunanistan’da 23, Avrupa Birliği’nde 25 kilo balık tüketiliyor. Dünya’da balık tüketim ortalaması 19 kilo iken, Türkiye’de  balık tüketimi 8 kiloyu bulmuyor….                                    

Bu rakamlar neyi ifade ediyor? Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili olması bile  çok önemli bir protein olan balıktan yararlanamadığımızı göstermiyor mu? Tarın ülkesi olarak övündüğümüz ülkemizin yanlış politikaların uygulanması ile yetersiz kaldığı görülüyor…

Hayvancılık, meyvecilik ve balıkçılık bitmek üzere olduğunu hala anlamayan bir Tarım Bakanımız var! Bilgisi tartışılır! Kadrosu tartışılır! Tartışılmayan tek yönü hala bakanlık yapmasıdır!                                                                                  

GÜNÜN SÖZÜ:Atalarımız ne demiş: Balık yemeyen insanlar “ALIK” oluyor muş! (Mehmet AKTOPRAK)

Bu yazı toplam 2658 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın diğer makaleleri
Yeni Doğuş Gazetesi ©1986 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
Oluşturma süresi(ms): 2