Evet, Tarsus yağmura doğdu.
Bereket versin zaman, zaman kesiliyor.
Yoksa Tarsus’un hali perişan olurdu.
Şehirde bazı evleri su bastıysa da ufak tefek zararla geçiştirdi.
Tarsus’ta bazı tarlalardaki mahsuller zarar gördü.
Fakat her ne kadar zararlar görüldüyse buna da şükür diyorum.
Tarsus yıllar evvel bu yağmuru görse çocuklar bile çamur deryasından okula gidemezlerdi.
Tarsus’ta geçmiş yıllarda belediyeye bir teklifte bulunulmuştu.
Cadde üzerinde ki inşaatlara ruhsat verilirken müteahhidin kapalı kaldırım sistemi inşaatlarını yapsınlar denilmişti.
Bu şehir sıcak bir şehir.
Kapalı kaldırımda hem güneşten korunurduk hem de yağmurdan korunurduk.
Fakat bu sisteme kimse uymadı.
Yani Belediye uymadı.
Eskiden Tarsus kaldırımlarında ağaçlar vardı.
Şimdi hiçbir kaldırımda ağaç yok.
Bu konuda Tarsus kuru bir şehre döndü.
Aslında bu şehrin kaldırımlarını yeniden ağaçlandırmak lazım.
Yaz aylarında bu ağaçlar yayaları korur diyorum.
Fakat bizde ağaç zevki yok.
Bu konu ele alınmalı ve ağaçlandırmaya gidilmelidir.
Eskiden çok okulumuzda da ağaçlar vardı.
Şimdi okulların bahçelerinde pek ağaç yok.
Neden böyle oldu bende anlayamadım.
Acaba su konusundan mı çekiniliyor?
Eskiden okullarda hademe vardı.
Şimdi bu kadro da okullardan kaldırıldı.
Şehirde eksikliğimiz var.
Zamanla bazı eksikliğimizin giderileceğini zannediyorum.
Tarsus caddeleri yeşillendirilmelidir.
Seçimden sonra ilk hedef bu olmalıdır.