Yirmi yaşından beri yazarım.
Fakat boşa yazdığımın farkındayım.
Yıllarca Tarsus Belediyesi görevlileri.
Gelmiş geçmiş Belediye Başkanları bu konuya önem vermediler.
Tarsus Belediyesinde ne hatıralar çöpe atıldı.
Kimse de umursamadı.
Tarsus İdman Yurdu’nun hatıralarından tutunda gelen önemli kişilerin bıraktığı notlara kadar.
Mesele Almanya’dan gelen Arkeolog Yansen bile buraya hatıra defteri bırakmıştır.
Şelale yolu’nun güzelliğini anlatmış gözleriniz yaşarır.
Biz hiçbir güzelliği muhafaza etmediğimiz gibi birde berbat etmişiz.
Bakın, ilk elektrik Tarsus’a gelmiş.
Hani bunun tribün motoru?
Bir yere vermişiz.
Muhafaza etmemişiz.
Kumlanan şehir bize artık yaramıyor.
Gelin bu emaneti alın diyor.
Biz Belediye olarak AMANNN…. Diyoruz.
Yahu getirin bir yerde teşhir edin günah mı olur?
Türkiye de ilk elektriği olan yer TARSUS.
Yok boş verin diyoruz.
Atatürk’ün bıraktığı hatıralar var.
Hani bunlar NEREDE?
Aman.. Boşver diyoruz.
Demeye de devam ediyoruz.
Bu şehir Dünya’nın geçiş noktası diyoruz.
Kim veya kimler biliyorlar?
Mesela Beğdeğirmeni’ne bir levha asın.
İşte dünyanın geçiş noktasına geldiniz deyin.
Aman boş ver diyoruz.
Peki, bu şehri nasıl tanıtacağız?
Emin olun parlamenterlerimizde bilmiyorlardır.
Zamanın da bir yazı yazdım.
Belediye binası’nın içine küçük bir oda yapılsın.
İçine bir rahle koyulsun.
Gelen bazı ziyaretçiler bu deftere iki satır yazsınlar.
Duygularını yazlar dedim.
Gelmiş geçmiş Belediye başkanları bana güldüler ki yapmadılar.
Bana kalırsa bu şehir turizmden kalkınmadığı gibi.
Bu şehrin önemi de belli olmaz.
Böyle gelmiş böyle gidiyoruz.