Tarsus İdmanyurdu için tek yol galibiyetti. Üst üste alınan iki yenilgi sonrası Denizli Büyükşehir Belediyesi karşısında iç sahada kazanmaktan başka çare yoktu. Alper ve Yasir'in sakatlıkları takımın hücum bölgesi için olumsuz bir durumdu.
Darıca karşılaşması ile kadroda revizyona giden Teknik Direktör Ergun Aytekin stoperde yer alan Abdurrahman ve Yunus'un yerine Semih ve Koray ikilsini oynatmaya başlamış, Ogün'ün yerine ise Sedat'ı orta alana monte edip iç sahada dahi savunma ağırlıklı düzenle oynayacağım sinyali vermişti.
Sedat Dağ asıl işi stoper olmasına karşın orta alanda savunmaya dönük orta alan işini elinden geldiğince iyi yapıyor. Oynadığı maçlarda da gayretli ve istekli ama Denizli Belediye gibi bir rakibe karşı hem Sefa Aktepe hem de Sedat Dağ ile oynamak ne kadar akıllıca bunu çözemedim. İlk yarının başından sonuna kadar pas yapamayan, top tutamayan, temposu düşük bir Tarsus İdmanyurdu vardı sahada. Denizli ekibi maça iyi başladı ve oyunu domine etti. Kazandıkları penaltı atışını kaçırmaları maçın kırılma anı oldu.
Tarsus İdmanyurdu'nda ise hücum anlamında ayakta kalan tek isim olan Yılmaz Can Taşkıran rakip savunmanın hatasını çok iyi değerlendirip Muzaffer'e golü ikram etti. İlk yarıda bu gol olması ikinci yarı stresli geçebilirdi.
Çünkü sahada çok kötü bir Tarsus İdmanyurdu vardı. Oyuncuların üzerinde nedenini bilemediğim bir ağırlık vardı. Sanki maça ayaklarında ağırlık torbası ile çıkmış gibiydiler.
İkinci yarı yine Yılmaz Can Taşkıran kişisel özelliklerini ön plana taşıyarak harika bir gol attı. Bu gol zaten maçın kopmasına neden oldu. Bundan sonra Tarsus İdmanyurdu oyunu rolantiye aldı ve rakibi de aman aman baskı yapamayınca son derece sıkıcı ve bitse de gitsek havasında bir maç oldu.
Maçı izlemeden sadece skora bakan bir taraftar Tarsus İdmanyurdu 4-0 farklı kazanmış, çok iyi oynamış diyebilir. Ancak skor ile ortaya konan futbol tamamen ters orantılı. Kazanmak elbette güzel; birde kötü oynayarak farklı kazanmak hele de rakiplerin puan kaybederken kazanmak çok güzel ama ortaya konan kötü futbolu da masaya yatırmak gereklidir diye düşünüyorum.
Tarsus İdmanyurdu kötü oynadı ve kazandı ancak asıl kazanmak en azından kaybetmemek zorunda olduğu karşılaşma ise hafta sonu Orhangazi Deplasmanında oynanacak.
Temsilcimiz için devre arası transfer politikası da aşağı yukarı belli gibi. Çok futbolcu almaya gerek yok ama orta alana mutlaka en az iki oyuncu takviyesi şart.
Kaybettiğimiz karşılaşmalarda hep direnci düşük orta alanımızın acısını çektik. Birde kısa boylu ve hızlı bir hücum oyuncusu bulunursa alınabilir. Ancak orta alana iki takviye yapmazsak işimiz zor. Sezonun ikinci yarısı çok çetin geçecek ve ilk yarıya göre mücadele düzeyi hemen hemen iki kat artacak.
Bu arada Tarsus İdmanyurdu Taraftarları Şehir Stadyumunda oynanan maça kalabalık bir şekilde geldiler. Özellikle ilk yarıda taraftarın takıma desteği muazzamdı. Kötü oynayan takımı galibiyete iten etmen olarak Tarsus İdmanyurdu taraftarları ön plana çıktı. Takım üst üste iki yenilgi aldı taraftar maça gelmez diyenlerde yanılmış oldular.
Bu arada Tarsus Şehir Stadyumunun çimlerine bakım yapıldı deniliyordu ama zemin o bakıma karşın pekte bakımlı görünmüyordu. Bazı bölgelere kışlık çimlerin ekilmemesi görüntü açısından da çok nahoş bir durum yaratmış.