Tarsus’ta bir adım ileri gidecek ne varsa.
Kimse aldırış bile etmiyor.
Kaldırımları altından yaptırsan bakıp takdir eden yok.
Tarsus’un bir Yarenlik Alanı var.
Buradan gelip geçenler ellerinden gelse söküp atacaklar.
Eskiden böylemiydi?
Hayır, böyle değildi.
Ne oldu da bu şehirde herkes umursamaz oldu?
Evet, bu şehirde yabancı çoğaldı.
Hepsini bağrımıza bastık.
Onlar dağıtmaya başladı.
Adamlar parkın içindeki yapıları yakıyorlar.
Ellerinden gelse kaldırım taşlarını yıkacaklar.
Peki, nasıl bir tedbir alacağız?
Hepsinin başına bekçi mi dikeceğiz?
Vallahi bekçiyi bile döverler.
Bir şey olur mu?
Serbest kalırlar.
Ben zamanında yazdım.
Böyle yerlere bekçi koyun dedim.
Fakat aldırış eden olmadı.
Eskiden Tarsus parkının içinde bekçiler vardı.
Biri herhangi bir şeyi elledikleri zaman düdük çalarlardı.
Şimdi parkı söküp götürseler kimsenin umurunda değil.
Bir caddemiz var.
Adına YARENLİK alanı diyoruz.
İçine etmeğimiz kaldı.
Yarın bir gün görün oraya da pislerler.
Bu şehre bir çiçek eksen.
Sabahleyin yerinde bulamazsın.
Nasıl koruyacağız?
Oturup düşünmek lazım.
Düşünmede yetmiyor.
En iyisi.
Sen yapacaksın.
Başkaları yıkacak.
Acaba bizde rahatlıyor muyuz?
DEMEK Kİ.