Tarsus’ta iki büyük fabrika vardı Tarsus’ta
İkisi de kapandı.
Yüzlerce işçi boş kaldı.
Kimisi Tarsus’tan göçtü.
Kimisi başka şehirlere gitti.
Gerisi buralarda bir şeyler yapıyor.
Yine de Tarsus’ta işsizlik diz boyu.
Belediye fabrika açmak isteyenlere bütün alt yapıyı yaptırmaya söz veriyor.
Fakat yanaşan yok.
Yabancı Tarsus’ gelir gelmez tavuk döner dükkânı açıyor.
Şimdi bir de simit dükkânı açanlar çoğaldı.
Bakalım şimdi ne açacaklar.
Tarsus’ta başka ne gider?
Vallahi bende bilmiyorum.
En güzeli boşta gezenlerin kahvehanesi açmak lazım.
Ucuz çay iç.
Uykun gelirse sandalye de kafanı koy masaya bedava uyu.
Berisi de gelip ben şerbetçi dükkânı açacağım demiyor.
Tarsus’ta bir de mırra satan yok.
Artık Tarsus’un cadde ve sokaklarında ayakkabı boyacıları yok.
Vardı da bu işe çocuklar bakıyordu.
Onu da yasak ettiler.
Eskiden vardı.
Çocuklar yapıyor diye men ettiler.
Eeee ne kaldı?
Bağırarak reklam yaparım diyen yok.
Tarsus’u esnaf şenlendirir.
Fakat Atatürk caddesine herkes yükleniyor.
Çok pahalıya dükkân çok.
Kiralarda çok fahiş.
Fakat tuttuğu parayı bildirmiyor.
Tarsus’a acaba ne yapsam da dükkân açsam diyen yok.
Açsa da akşamdan kapatır gider.
Bu şehirde akşamdan sonra dükkân açmak sanki günah gibi bir adet var.
Güneş batar batmaz karanlığa gömülen Türkiye de bir şehir var.
ODA TARSUS ŞEHRİ.