Futbol mücadelesi içinde geçen bir yaşam… Tarsus ile özleşen bir takım.. Yıllarca(!) Tarsus İdman Yurdu’na hizmet edenlerin bir araya gelmelerini sağlamak mümkün olmadı!… Bu konu ile ilgili defalarca yazdım...Ne yönetimin ,nede kamuoyunun duyarsızlığına üzüldüm..
Gördüğüm hataları yazdım ve istenmeyen adam oldum!.. Dünden bugüne gelinen noktaya baktığımızda; Tarsus İdman Yurdu, her geçen gün iyiye gitmesi gerekirken; bu sezon yaşadığı olumsuzluk 2010/2011 futbol sezonu akıllarda (!)her zaman kötü oluşumların birleştiği bir sezon olarak kalacaktır. 2008/2009 futbol sezonu hatırlayınız.. Play-Off ’un son maçında Dardanel spor karşısında alınan mağlubiyet sonucunda Bank Asya 1.Lig rüyamız gerçekleşemedi…
Neden?
Ödemelerin tamamının futbolcuların hesaplarına yatırılmaması ile başlayan olumsuzluğun faturası son maça kaldı… Dardanel maçında görüldü: Oyuncularda başlayan psikolojik baskı ve sorumsuzluk… Maçtan sonra yaşanan üzüntü Tarsus’a kaldı… O günden bu güne kadar geçen süre içinde ne değişti?! 2009/2010 sezonu umutların yeşerdiği bir sezon yaşandı . Daha iyi olacak, umut ile gelen, başarı istekleri kabardı ve kabarmaya devam etti..
İşte!... Bu ortam içinde beklediğimiz başarıyı nasıl yakalarız, lig strateji planlaması maalesef (!) hiçbir sezon düşünülmedi … Üst ve altyapı organizasyonu yapılmadı… Bilhassa! Altyapı bal vermeyen bir duruma dönüştürüldü…
Altyapı yönetimi sahipsiz kaldı. Taktir ve ilgi olmayınca ortaya çıkan eser eksik kaldı.. Tesisleşme mükemmel!.. Malzeme mükemmel! Eksik olan ne?! Basit gibi görülen bu hataların birikimi sonunda gelinen nokta; hiçte 88’nci yaşına girmiş olan Tarsus İdman Yurdu Kulübü’ne yakıştı mı? Hala zincirleme devam eden hataların sonucunda Tarsus’un bulunduğu yer her Tarsuslu için sıkıcı ve üzücü…Yalnız,bu cümleyi geniş açıdan açalım: 18 yıl kulüpleriyle ilgilenmeyen bir Tarsus kentinin bu durumda hiçbir suçu yok mu? Başarısızlığın faturasını bireylere kesmek doğru olur mu? Başarısızlığın faturası her zaman yönetime gönderilir. Geride kalan 6 maçların sonuçları Tarsus’un ligdeki durumunu belirleyecek .Bu olumsuzluk içinde 88’nci yaş kutlaması coşku içinde yapıldığı söylenemez!. 88’nci yaş yılı bir organizasyonla mutluluğa dönüşebilirdi…Kulübe hizmet edenlere “Şükran Belgesi” verildi. Bu toplantı uzun yıllar birbirlerini görmeyenlerin hasretle kucaklaşmalarını sağlamış oldu. Hizmetin her zaman taktir edilmesi ne kadar sevindirici. .. Unutulmamak!!! Hatırlanmak!!! Değer verilmesinin oluşturduğu özgüven!!! Toplumsal barış ile gelen ve yeni oluşumların yeşermesini sağlayacak, yapısal değişimlerin yerli yerine oturmasıdır..
1944 ‘den bu güne geçen süre 18 yıl olmuş…Bu sezonu çıkardığımız zaman geriye kalan 17 sezon yaşanan iyi kötü Tarsus İdman Yurdu’nun olumlu çizgisi oldu.. Kocamaz’ın belediye Başkanı olmasıyla başlayan olumlu başlayan tesisleşme çizgisinin getirdiği başarı; bu sezon başarı çizgisi nerede? Yönetimi oluşturan üyelerin hepsi futbolun içinden gelmeleri başarısızlığı değiştirmedi…
Uzun bir dönem görev yapan arkadaşlar; yeteri kadar yoruldular… Ayrıca iş adamı olmalarının verdiği beyinsel yorgunluk, psikolojik açıdan değerlendirilmesi gerekir. Kocamaz, bu, sezon yeni bir ekiple yola devam etmesi söz konusu olabilir!.. Yöneticilerin, başarılarını hazırlayan ekip çalışması dişliler arasında uyum olmalı.. Tarsus’u köylükten, modern bir şehir yapmak, sorunu çözmüyor..
Önemli olan Kulübe verilen mesaidir. Yönetici arkadaşlarımızın iyi niyetinden hiç şüphemiz olamaz… 18 yıl süre gelen bir yönetimin; artıları ve eksilerin getirdiği bedensel ve beyinsel yorgunluk olmasına rağmen; fire vermeden görevlerini sürdürdüler.. Bu sezon Tarsus, ekonomik sıkıntı ile başlayan kadro kurma yetersizliğiyle başlayan ve kayıp puanların getirdiği olumsuzluk…
Devre arasında yapılan transferlerin takıma uyum sağlaması gecikince olanlar oldu. Kayıp puanların getirdiği psikolojik baskı her maçta futbolcuların özgüveni bozuldu. İçeride oynan maçlarda başarılı sonuçların alınmaması; takım üzerinde ikinci bir psikolojik baskı oluştu… Sezonun başında bir hoca ile başlayan hazırlık dönemi ve sonrası, ikinci hoca ile başlayan çalışmaların sonrası...
Lig’in ilk haftalarında hemen başarıyı yakalama isteğinin yarattığı kaos dönemi… Arka arkaya alınan mağlubiyetlerin yarattığı psikolojik baskı… Arkadaşlık ,uyuşmazlığının getirdiği özgüven duygusunun kaybolmasının getirdiği anlaşmazlıklar… Konuyu böyle geniş açıdan vermekle tarafsız görüş ve çizgimizi ortaya koyduk.. Alınan başarısız sonuçlar sonunda, tehlikeli düşüş başlamış oldu.
GÜNÜN SÖZÜ: Başarıyı yakalayabilmek için; toplumsal olarak BÜTÜNLEŞMELİYİZ! Başarı ve başarısızlığa seyirci kalınmak istenmiyor ve kulübün büyüklüğünden BAHSEDİLİYORSA; her TARSUSLU elini taşın altına koymalıdır.. (Mehmet AKTOPRAK)