:

:

:

ÇUKUROVA DENİLİNCE, AKLA GELENLER

24 Eylül 2019 Salı 10:56
Mehmet AKTOPRAK

Türkiye’nin her bölgesinde o yörenin özelliklerini taşıyan Kurtuluş Savaşında olsun, sanatkâr olsun, kadın ve erkeklerin ön planda oldukları görülür… Türk toplumunu uyandıran eserlerle gündeme gelenlerden sadece biridir; Yılmaz Güney, sanatkâr olarak dik duruşu ile çevirdiği filmlerin,  halka verdiği mesajları unutmak mümkün mü? Halkın sorunlarını beyaz perdeye aktaran sosyal içerikli bu filimler sayesinde toplumsal uyanışı Çukurova’da başlatan Yılmaz Güney’in ölümünün 35. Ölüm yılında Başkan Soner Çetin’in beş yıldır tertip ettiği etkinlik sayesinde anma ve hatırlanma günleri ilgi ile izleniyor.. Bu etkinliğe Güney’in dostları izlemeleri ayrı bir duygusal anıların anılması ve Güney’in şiirleri , öyküleri, romanları, senaryoları etkinliğin en alıcı yönünü oluşturdu. Güney’in annesi Güllü, uzun zaman oğlunun öldüğünü bilmeden yaşadı… İlginç olan Paris’ten bir kişinin Güllü Anayı arayan bu kişinin hal hatır sormasıdır. Ne yazık ki, oğlunun ölümünü bilmeyen bir annedir Güllü Ana!                 

YILMAZ GÜNEY’İN YELEĞİ BAŞKAN ÇETİN’E VERİLDİ…                                                                                                                                       

Bu yelek birçok filimde üzerindeydi…  Gelmiş geçmiş belediye başkanlarının Yılmaz Güney’i hatırlatan bir etkinliği Çukurova’ya sunamadı. Başkan Çetin’e korunması için verilen yeleğin  bir ödül olarak verildiğini söylemek yanlış olur… Toplumun kahramanları olan ve yörenin insanı olan bu değerlerin hatırlanması, anılması kadar hatırşinas bir etkinlik olmasıdır. Bu etkinliğe, CHP’li Belediye Başkanları davetliydiler…  Adana halkı bu topraklardan yetişen Orhan Kemal, Yaşar Kemal gibi iki dev yazarın doğduğu ve gençliğini yaşadığı Çukurova idi. Başkan Çetin’in başlattığı bu etkinliklerin varlığını yöre insanına sunma ve hatırlatmak görevleri o yörenin belediyelerine düşen kutsal bir görev olmalıdır.                   

Bu etkinliklerin yapılabilmesi için Bu kişilerin isimleri ile özleşecek olan “Kültür Evleri” olmalıdır!                         

Bu evlerin kurulması ile başlayacak etkinliklerin daha anlamlı olduğu kadarda, manevi değeri olacaktır..

Bu Ulusun yetiştirdiği sanatkârlara, yazarlara ve şairlere olan vefa borcumuzu ödemek ve ödetmek içinde, yöre halkının bu etkinliklere destek vermeli, bu değerlerin isimlerini yaşatmalıyız!

GÜNÜN SÖZÜ: ÇUKUROVA TOPRAĞINDA DOĞAN VE YAŞAYAN BU DEĞERLERİ ANALIM VE İSİMLERİNİ YAŞATALIM!!! (Mehmet AKTOPRAK)

Bu yazı toplam 2772 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın diğer makaleleri
Yeni Doğuş Gazetesi ©1986 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
Oluşturma süresi(ms): 1