Evet, 23 NİSAN Bayramında şöyle bir şehri dolaşayım dedim.
Baktım Tarsus stadının önündeyim.
Aklım erdiği kadar bu şehrin tarihi geldi aklıma.
Tarsus ‘ta bir Kaymakam varmış.
Adı Vala KURTİZ.
Tarsus’ta bir Futbol Stadı yapılacak.
Vala KURTİZ, kolları sıvamış.
Derler ki bu Kaymakam bir amele gibi çalışmış.
Yapılan stadın çok yakınında bir de Rasim Dokur Fabrikası var.
Bu stat yapılırken zeminine bu fabrikadan yanmış kömürleri getirin üstün döşeyin demiş ve döşendikten sonra üstüne toprak döşetmiş.
Efendim maksadı neymiş biliyor musunuz?
Yağmur yağdığı zaman stadın içine hiç yağmur suyu birikmezmiş.
Gerçektende birikmezdi.
Stadın çayırı da hep yeşil kalırdı.
O tarihte yaşayanlar şöyle anlatırlar.
Kaymakam Vala Kurt iz bir işçi gibi burada çalışırmış.
Tarsus stadının yıllarca içine su birikmezdi.
Efendi, yıllar sonra sordum.
Tarsuslu Atlet Hasan Ülkü (Arap Hasan) bu hatıratı bana anlamıştı.
Hasan Ülkü Tarsus Belediyesinde aynı zamanda başarılı bir muhasipti.
Her gelen müfettişler, teftişleri bittikten sonra Hasan Ülkü’ye takdir verirlerdi denilirdi.
Hasan Ülkü, aynı zamanda milli atletimizdi.
Mısırda kupa sahibi olmuş biriydi.
Tarsus stadının duvarına Belediye herkesin resmini yaptırdı ve Hasan Ülkü’nün, resmini yaptırtmadı.
Sordum ve el altından biri bana dedi ki.
Hasan Bey, CHP’li de ondan yaptırtmadı.
Hangi Belediye Başkanı?
Ben yazmak istemiyorum.
Bunları neden yazıyorum?
Herkes bilsin diye.
Mesela ben CHP’li olmadığım halde bunları yazıyorum.
Bu şehrin tarihini yazmak bizlerin borcudur.
Yazacak çok konular var.
Hep boş veriyoruz.
Evet, 23 NİSAN’da gezdim ve stadın etrafını gezince bunlar geldi aklıma.
Dolayısıyla Vala Kurtize bir de FATİHA okudum.
Bu şehrin siyasetçilerine de sesleniyorum.
Sizlerde bazı konuları işleyin