:

:

:

AKP, DİNSEL MOTİFLERİ ÇOK BAŞARILI KULLANDI

20 Kasım 2019 Çarşamba 11:24
Mehmet AKTOPRAK

AKP iktidara geldiği tarih olan 2002’de geniş kesimlerin desteğini alabilmek ve dönemin huzurunu bozmamak ve toplumu tedirgin etmemek içinde; İslamcı Karakterini gizlemeyi başaran bir AKP “Ilıman İslam” tezi sayesinde toplumun her kesiminden destek aldı! AKP, 17 yıllık iktidarında gerek devleti ve gerekse toplumu gerici bir anlayışı sindirebilmesini sağladı… Üst akıl partinin yönetimini ele almasıyla başlayan dikkatli dini motiflerin örülmesi sayesinde, her dönemde “Dinsel Kuşatma” yavaşta olsa, başarılı oldu! AKP, toplumsal tabanda tarikat-cemaat ilişkisine bakıldığında ekonomik olduğu biliniyor… AKP, ekonomik sistem olarak neoliberal dönüşümle sosyal karakterini kaybettikten sonra yoksul halk kesimleri üzerindeki örgütlülüklerini bu yapılar sayesinde kurdular.  Bu uygulama sayesinde yoksul halk kesimine işlenen tevekkülcü-şükürcü olma konusunda işçi, esnaf, memur kitleleri uyutuldu… AKP iktidarı döneminde işlenen iş kazaları ve cinayetleri, cinsel ilişkileri dini motiflerle “Allahın takdiri” olarak yorumlandı. Tarikat-Cemaat yapılanmaları toplumsal alandaki etkinlikleri bürokraside kendilerine sunulan kadrolaşma sayesinde AKP iktidarını güçlendirdi!                       

Dinci örgüt ortağı olan Fettullahçıların yargıda, emniyette kritik kurumlarda etkinlikleri arttı… Ordu’da istenilen örgütlenme sayesinde muhafazakârların Genel Kurmay Başkanı ve kuvvet kumandanı olmaları sağlandı.                                                                                                                                                                              

15 TEMMUZ 2016 DARBE GİRİŞİMİ…                                                                                                                                 

Fetö olarak bilinen bu dinci örgütün hükümet imkânlarından faydalanması ile iktidara daha güçlü ortak olma savaşıydı… Uzun bir ortaklık sayesinde güçlenen bu örgütün hükümeti devirme girişiminde bulunabilir miydi? 15 Temmuz 2016 tarihinde yapılan darbede Fetö başarısız kalması ile başlayan iktidar savasına katılan Menzilciler, Süleymancılar, İsmail Cemaati birçok bakanlıklarda kadro kazandılar… Burada sorulması gereken soru şu:” Türkiye, demokrasiye dönüşün önemli anahtarı olan TBMB’ lığına dönüşmesi halinde, bu tarikat- cemaatlerin durumları ne olacağıdır? Bunların bakanlıktaki kadrolaşması nasıl ve ne şekilde çözülecek? Demokrasi yaşamı sürdürmek için siyasilerin Atatürk’ün İnkılâpları ve düşünceleri derslere girecek mi? Bu konuda siyasi kadrolarının yüzde kaçı bu devşirme saltanatı kabul edecek veya etmeyecek! Şimdilik bu tarikat-cemaatlerin AKP ile uyum içinde hükümet içinde sürdürülen çalışmalar sorun olmaya bilir(!) Ancak, Sosyal Demokrat bir parti tek başına iktidar olması halinde, hükümet kadrolarında yapılması mümkün olabilecek tasfiyelerin yaratacağı dalgalanmaların olmayacağı söylenebilir mi? AKP’nin şimdilik iç politikada bu cemaat- tarikat kadrosu ile ülkeyi yönetme arzusu var!                                                                                                           

EĞİTİM VE ÖĞRETİM DİN EKSENLİ…                                                                                                                                          

AKP, 17 yılda birçok Bakanlığın değiştiği Eğitim ve Öğretim Bakanlığı’na gelen her bakanın kadrolaşmasının yanında tarikat-cemaat kadrolarının egemen olduğu bu saltanatın Türk eğitimine ne gibi katkı sağladığını iktidarın değişmesi ile en çok tartışılacak… Bu Eğitim Ve Öğretim Bakanlığı’nın  olacağını şimdiden söyleyebilirim!  Bakanlığa din eksenli unsurların etkili olan Enser Vakfı, İlim Yayma ile TÜGVA gibi, bu dinci vakıfların bakanlıkla yapılan anlaşmalarla okullarda etkili kadro kurmaları sağlandı… Açtıkları okul ve öğrenci yurtları sayesinde yoksul öğrencilerin desteğini kazandılar. Bu dini unsurlar dini eğitim fiilen okul öncesi eğitim, kreşlere kadar eğitim indirildi… İlçelerde 463 kişi 4-6 yaş arası ile 2 bin o53 kişi kreş görünümlü Kuran kursu açıldı. AKP, son dönemde birçok kitapların içine dindar-kindar nesil yaratma düşüncesinin yerleşmesi için fizik-kimya kitapların içinde dini bilgilerin olmasıdır! Her okulda mescit yapılması hatta bunun zorunlu hale getirildi…Okullarda olması gerekli olan kütüphaneler ve laboratuarlar  mescitlere dönüştürüldü..                                                                                              

TÜRKİYE’DE CAMİİ SAYISI…                                                                                                                                        

Türkiye’de Camii sayısı kontrolsüz olması ile başlayan her mahallede 3-4 camiin olması gözleniliyor! Camilerin yapılması mahalle ve sokak nüfusu oranında camii yapılması gerekirken, kurulan Camii Yaptırma ve yaşatma Dernekleri sayesinde camii yaptırma heveslilerin bulunduğu görülür…                            

Bu derneklerin kadrolarını dikkatli incelemek yerinde olur!   Camilerin nüfus sayısına göre yüzde 90 bin oldu… Diyanetin camii sayısı 61 bin 201 olarak açıklandı. İlginç olanı okul ve camii sayısına bakıldığında eğitimin ihtiyacı olan okul ve derslik sayısının arasındaki olan sayısal olarak ne kadar dengesiz olduğunu söylemek yetersiz! Bugün Türkiye’nin Camii yapımına ihtiyacı olduğunu söylemek hiçte doğru olamaz! Türkiye, ilim ve bilimde ilerlemek için okullara ve üniversiteye ihtiyacımızın olduğunu söylemeye gerek var mı? Diyanetin başı olan kişinin “ yontma taş devrinde” yaşayan ve yaşamaya devam eden kişinin “Banaz ve zihinsel “ olarak tarafı belirli olunca(!) tartışmaya gerek var mı?                                                                                                                                                                                 

GÜNÜN SÖZÜ:  AKP, SEÇİLDİĞİNDE HALKIN BEKLENDİĞİ DEMOKRASİ, İNSAN HAKLARI, ÖZGÜRLÜKLERİN GENİŞLEMESİ İÇİN YAPILACAĞINI İFADE ETTİĞİ SÖZLERİ BİR DAHA DUYMADI!!! (Mehmet AKTOPRAK)

Bu yazı toplam 505 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın diğer makaleleri
Yeni Doğuş Gazetesi ©1986 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
Oluşturma süresi(ms): 1